ANONİM ŞİRKETLERDE PAY SAHİBİNİN BİLGİ ALMA VE İNCELEME HAKKI
- Begum Durukan Ozaydin, Ilgin Tanriover, Ekrem Demirci

- Sep 26
- 5 min read
Anonim ortaklıklarda pay sahibinin şirkete karşı tek borcu, kural olarak taahhüt etmiş olduğu sermaye koyma borcunun yerine getirilmesidir. Pay sahiplerinin sermaye koymakla yüklendiği risk ve bu riskin yönetimi ise bazı hak ve yetkilerin pay sahiplerine tanınmasıyla sağlanmıştır. Bu doğrultuda pay sahibine tanınan haklardan biri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) ilgili hükümleri çerçevesinde düzenlenen bilgi alma ve inceleme hakkıdır. Bu hak, haiz olduğu kritik öneme binaen esas sözleşmeyle ve şirket organlarının kararıyla kaldırılamamakta ve sınırlanamamaktadır. İşbu çalışmada, pay sahiplerine tanınan bilgi alma ve inceleme hakkının nasıl kullanılacağı ve bu hakkın gereği gibi kullanılmasının engellenmesi halinde hangi yollara başvurulabileceği incelenmiştir.
1. Pay sahibinin Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Kullanılması
TTK uhdesinde pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkı, genel olarak “Bilgi alma ve inceleme hakkı” başlıklı 437. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Mezkûr madde doğrultusunda finansal tabloların, konsolide finansal tabloların, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisinin, genel kurulun toplantısından en az on beş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulması gerekmektedir. İlaveten, finansal tablolar ve konsolide finansal tablolar, bir yıl süre ile şirket merkezinde ve şubelerinde pay sahiplerinin bilgisine açık tutulmalıdır. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini talep edebilecektir.
Diğer bir yandan pay sahiplerinin bilgi alma ve inceleme hakkı bununla sınırlı değildir. Her bir pay sahibi, olağan veya olağanüstü genel kurulda, şirketin iş ve işleyişi hakkında yönetim kurulundan; denetleme ile ilgili hususlar bakımından ise denetçilerden bilgi isteyebilmektedir. Gerçekten de her ne kadar TTK m. 413/2 uyarınca, genel kurulda -istisnalar dışında- gündemde yer almayan konular görüşülemez ve karara bağlanamaz ise de TTK m. 437/2’nin gerekçesinde de belirtildiği üzere, yönetim kurulunun şirketin işleyişi hakkında bilgi vermesi gündemle sınırlı değildir.
Bilgi verme yükümlülüğü şirketin işlerini ve bağlı şirketleri ile hukukî ve ticarî ilişkilerini kapsar. Pay sahiplerine yönetim kurulunca ve/veya denetçilerce verilecek bilginin yeterliliği ise TTK m. 437/2 uyarınca hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmak zorundadır.
Pay sahibi tarafından bilgi verilmesi istenilen hususların yanıtsız bırakılmasının tek şartı, istenilen bilgilerin verilmesi halinde açıklanacak olan şirket sırlarının, şirket menfaatlerini tehlikeye atacak olmasıdır. TTK’da şirket sırrı kavramı tanımlanmamış olmakla birlikte mezkûr maddenin gerekçesinde bir hususun şirket sırrı olarak sayılabilmesi için rakip bir şirketin bilmediği, öğrenmemesi gereken, şirketin zararına kullanabileceği, elde etmek için çalıştığı, peşinde olabileceği “bilgi” ölçüsünün kabul edilebileceği yer almıştır. Ancak bir bilginin şirket sırrı olup olmadığı her somut olay çerçevesinde yargı erki tarafından ayrı ayrı incelenmektedir. Bu doğrultuda talebi bu gerekçeyle reddedilen ve/veya verilen bilginin pay sahibini tatmin edecek kapsamda olmaması halinde pay sahibi tarafından hukuki yollara başvurulabilir.
2. Pay Sahiplerine Tanınan Hak ile Yönetim Kurulu Üyelerine Tanınan Hakkın Karşılaştırılması
Önemle belirtmek isteriz ki, pay sahiplerine tanınan bilgi alma ve inceleme hakkı, yönetim kurulu üyelerine tanınan bilgi edinme hakkından daha sınırlıdır. Yönetim kurulu üyeleri, yönetim kurulu toplantıları veya genel kurul toplantıları haricinde de her zaman şirketin iş ve işleyişleri hakkında bilgi alma hakkını kullanabilmektedir.
İlaveten, pay sahibi tarafından bilgi verilmesinin talep edildiği hususa ilişkin şirket ticari defterlerinin ve/veya yazışmaların incelenebilmesi için genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekmektedir. Bu yönde bir karar alınması halinde pay sahibi, ilgili verilerin incelenmesi sırasında avukat, danışman gibi uzman yardımından faydalanabilecektir.
3. Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Kullanılmasının Engellenmesine İlişkin Olarak Pay Sahibi Tarafından Başvurulabilecek Yollar
TTK m. 437/5 uyarınca bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen pay sahibi; reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde (talebin cevapsız bırakıldığı ya da gereği gibi yerine getirilmediği haller) ise makul bir süre sonra şirket merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilecektir. Pay sahibi tarafından yapılan başvuru, basit yargılama usulüne göre incelenecektir. İlk derece Mahkemesinin kararı kesin olmakla birlikte bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilecektir.
Bu kapsamda açılacak bir davada ispat yükü pay sahibinde olacaktır. Bu doğrultuda yargı mercileri tarafından yapılacak incelemede bilgi alma ve inceleme hakkına verilen yanıtların yeterliliği, genel kurul tutanakları üzerinden değerlendirilmektedir. Bu sebeple özellikle eksik bilgi/belge ibraz edildiğine ilişkin hususun tutanaklara şerh olarak yansıtılması kritik önem ihtiva etmektedir. Doktrinde de benzer şekilde, bilgi alma hakkının kullanılabilmesi için reddin veya yetersizliğin açıkça tutanağa geçirilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca bilgi alma talebi yazılı olarak iletilmişse, yönetim kurulunun yanıt yazısı da ispata elverişli bir araç olacaktır.
Öte yandan uygulamada çoğunluk pay sahipleri tarafından, bilgi isteyen pay sahibinin sorularının tutanakta yer verilmemesine sıkça rastlanmaktadır. Bu gibi durumların önlenmesi adına önerilen yöntemler şunlardır: Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarına İlişkin Yönetmelik m. 32/3 uyarınca bakanlık temsilcisinin çağrılması, tutanak haricinde yazılı bir delil bulunmaması halinde tanık beyanına başvurulması, pay sahibinin bilgi alma ya da inceleme hakkını genel kurulda karara bağlanmak üzere genel kuruldan önce ileri sürdüğü durumda da, ispat problemi yaşanmaması adına, bu talebini en baştan noter vasıtasıyla veya iadeli taahhütlü mektupla iletmesi ya da dilekçesini elden tutanakla teslim etmesi önerilmektedir.
4. Özel Denetim Talebi
TTK kapsamında, pay sahibine tanınan bir diğer hak da özel denetim isteme hakkıdır. TTK m. 438 uyarınca, her pay sahibi, gündemde yer almasa pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, genel kuruldan isteyebilir.
Genel kurulun talebi onaylaması durumunda, şirket veya her bir pay sahibi ilgili genel kuruldan itibaren 30 gün içerisinde, şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine başvurarak özel denetçi atanmasını talep edebilecektir.
Genel kurul tarafından bu talebin reddedilmesi halinde oluşacak durum ise, TTK m. 439’da düzenlenmiştir. Buna göre, genel kurulun özel denetim talebini reddetmesi durumunda, sermayenin en az onda birine (halka açık anonim şirketlerde yirmide birine) veya en az bir milyon TL nominal değerde paya sahip olan pay sahipleri, üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atanmasını isteyebilir; mahkeme, başvuru sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının kanuna ya da esas sözleşmeye aykırı işlem yaparak şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattığını ikna edici şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atar.
5. Sonuç
Tüm bu bilgiler ışığında;
Bilgi alma ve inceleme hakkı, anonim şirketlerde pay sahiplerine tanınan vazgeçilmez ve sınırlandırılamaz bir haktır.
Pay sahipleri; finansal tabloları, konsolide finansal tabloları, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisini, genel kuruldan 15 gün önce inceleyebilir.
Bilgi talebi, şirket sırrı gerekçesiyle reddedilebilir; ancak bu gerekçenin geçerliliği somut olay özelinde mahkeme tarafından değerlendirilir.
Bilgi talebi haksız yere reddedilen, yanıtsız bırakılan veya özenli şekilde bilgi verilmeyen pay sahibi, reddi izleyen tarihten itibaren 10 gün içerisinde cevapsız bırakılan durumlarda ve diğer hallerde ise makul bir süre sonra şirket merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir.
TTK kapsamında pay sahiplerine tanınan haklardan biri de özel denetim isteme hakkıdır. Pay sahiplerinin özel denetim talebi genel kurul tarafından reddedilirse, belirli bir çoğunluğa sahip pay sahipleri, üç ay içinde mahkemeye başvurarak kanuna veya esas sözleşmeye aykırılık ile zarara ilişkin iddialarını ikna edici şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanmasını sağlayabilir.



Comments